Endüstri 4.0 Çağında Eğitim

      Yorum yok Endüstri 4.0 Çağında Eğitim

Eğitim ve öğretim gibi kavram ve sözcükler, 20’nci yüzyıldan miras kaldı. Bu nedenle geçmişi temsil ediyorlar. Endüstri 4.0 Çağı ise öğrenicinin yetenek, ilgi ve tercihlerini ifade eden “öğrenme” terimi ile kendini tanımlıyor. Bu ve başka Endüstri 4.0 yazılarında “eğitim” sözcüğünü kullansam bile bu sözcüğü yüklenmiş yeni bir anlamıyla “öğrenme” olarak okumak uygun olur.

Farklı bilim dallarının ve teknolojilerin çok hızlı gelişme kaydettiği bir çağı yaşıyoruz. Teknolojik değişim, geleceğin sadece bir yüzünü temsil ediyor. Yeni ve evrimleşen teknolojilere bağlı olarak –ve egemen dünya ekonomik düzeninin itkileriyle– ekonomik ve sosyal yaşam değişime uğruyor. Bir yandan geleneksel meslekler ve iş pozisyonları sahneden çekilirken, bazıları değişime uğruyor. Diğer yandan yenileşen bilim dalları ve teknolojilere dayalı olarak yeni meslekler ve çalışma alanları ortaya çıkıyor. Şu anda bilip öngördüklerimizden farklı olarak hangilerinin oluşacağını ilerleyen yıllarda göreceğiz. Bu yenilikler, pek çok toplumsal kavram, kurum ve kuruluşu etkilerken eğitim anlayış ve yaklaşımlarımızı da dönüştürecek.

Endüstri 4.0, üretim süreçlerinin veri destekli bilimsel yöntemler ve akıllı üretim yapıları ile kontrol edilmesi ile ortaya çıkan yeni Dördüncü Sanayi Devrimine verilen isimdir. İlk sanayi devriminden bu yana dünyaya ilişkin algımız ve yaşam tarzlarımız sürekli değişiyor. 18’inci yüzyılda gerçekleşen Endüstri 1.0, su ve buharla çalışan mekanik üretim ekipmanına dayanıyordu. 19’uncu yüzyılda Endüstri 2.0 ile elektrik enerjisi kullanımıyla iş bölümü ve seri üretime geçildi. İki dünya savaşından sonra Endüstri 3.0’da sınai üretimi daha da otomatikleştirmek için elektronik ve bilgi teknolojilerinin kullanımı gerçekleşti. Yaşamakta olduğumuz Endüstri 4.0 Çağı ise gerçek ve sanal dünya arasındaki sınırı kaldırmak için siber-fiziksel sistemlerin kullanımına dayanıyor. Endüstri 4.0; yeni dünyanın yaşama ve çalışma tarzı olarak sibernetik, robotik, büyük veri, nano teknoloji, yapay zekâ, otomasyon, küresel vatandaşlık, dijitalleşme gibi kavramları yaşamımıza sokuyor.

Bugün eğitim çağında olan çocukların ve genç insanların gelecekte görev alacakları iş alan ve pozisyonları henüz ortaya çıkmadı. 18’inci yüzyılda su-buhar makinesinin icadı ile başlayan dönemde insanlığın yaşam ve çalışma alanlarını tepeden tırnağa değiştiren dört farklı teknoloji-sanayi devrimi yaşadık. Önceki üç devrimin özelliği, her birinde baskın bir teknolojinin var olmasıydı. Dördüncü Sanayi Devrimi’nde (Endüstri 4.0 Çağı’nda) ise çok sayıda yeni veya evrimleşmiş teknolojinin varlığını ve bunların kendi aralarında oluşturdukları sürpriz kombinlere tanık oluyoruz. Bu büyük değişimin etkileri, yeni yaşam tarzları ve çalışma alanları yaratırken, bir yandan da eğitim kurumunu dönüştürecek.

Bu noktada altını çizerek ifade etmeliyim ki, değişim ve dönüşüm sadece konunun teknolojisi, teknikleri ve yöntemlerinden ibaret olmayıp büyük ölçüde eğitimin öznesini, içeriğini, doğrultusunu ve yönünü farklılaştıracak. Endüstri 4.0 Çağı ile birlikte gelen ve öğrenmenin çok boyutlu ve derinlemesine değişmesi gereken bu yeni yaklaşıma –isim çok da önemli olmamakla birlikte– “Eğitim 4.0” diyebiliriz. Bu yeni kurumun farklılığı; öğrenmenin nasıl yapıldığından daha çok, kimin neyi ne için öğreneceği ve öğrenicinin kendisiyle ilgili neleri geliştireceği olmalıdır.

İsimlendirmeye fazlaca takılmadan Eğitim 4.0’ın ne anlama geldiğini sorgulayabiliriz. Eğitim 4.0; –genelde öğreticiden öğrenene doğru tek yönlü– ezber tabanlı sistem yerine dijital teknolojileri kullanan ve kişiselleştirilmiş eğitim yoluyla yeni çağın ihtiyaçlarına cevap veren yeni bir deneyim ve beceri tabanlı eğitim sistemidir. Endüstri 4.0’ın ihtiyaçlarını karşılamak için yeni kuşakların yetiştirilmesini öngören bu sistem, teknoloji, bireysellik ve keşfe dayalı öğrenmeyi ve beceri geliştirmeyi bir araya getiriyor.

Yapılan araştırmalara göre; insanların kendilerinin keşfettikleri ve deneyimledikleri bilgiler ­ve beceriler, ezberlenmiş değerlere göre daha uzun vadeli kalıcı oluyor. Örneğin oyunlaştırılmış bir eğitim uygulamasında basit bir top oyunu oynayan çocuklar, farkına bile varmadan yerçekimi yasalarını ve açıları öğrenebilirler –eğer gerçekten öğrenmeleri gereken bu ise…

Uzayan insan yaşamının sonuçlarından biri, öğrenmenin de yaşam boyu haline gelmesi şeklinde gerçekleşecek. Yeni bilimsel ve teknolojik gelişmelerin yarattığı ortamda öğrenmenin yapısı, içeriği ve uygulama biçimleri de değişecek. Yeni eğitim pek çok yeni veya kavramsal olarak evrimleşmiş becerinin edinilmesini zorunlu kılarken, içeriğin ilk sıralarında inovasyonun olacağı anlaşılıyor.

Geleceğin eğitiminin özellikleri arasında ilk sırada “öğrenmenin kişiselleşmesi” sayılabilir. Basit olarak belirtirsek; bir sınıfa toplanmış bir topluluğa aynı içeriğin aynı şekilde aktarılması şeklindeki eğitim tarzının yeni çağa uygun olmadığını söyleyebiliriz. Her birey, kendi özellik ve hedeflerine uygun olarak oluşturulmasına kendisinin de fiilen katıldığı eğitim süreçleri yaşayacak.

Yeni eğitimin bir diğer özelliği, uçtan uca (öğretici ile öğrenici arasında, büyük oranda sanal ortamda yüz yüze) şeklinde olacak. Eğitim içeriğine küresel bağlantılılık sayesinde herhangi bir yerden erişilebilecek. “Öğrenmenin mekânsızlaşması” yanında eğitim platformları ve içeriklerine erişim (gün, saat vb. gibi) zamanla da sınırlı ve kısıtlı olmayacak. Buna “öğrenmenin süreklileşmesi” diyebiliriz.

Geleneksel eğitim sistemleri her öğrenci için aynı modeli uygular. Endüstri 4.0 Çağı eğitim yaklaşımı, aynı hedefe ulaştığı sürece farklı yolları denemenin sakıncası olmadığını kabul eder. Endüstri 4.0’a kadar neredeyse aynı öğretim tarzları ile tüm öğrencilere aynı müfredat (içerik) sunuldu. 20’nci yüzyıl eğitim tarzları ise daha verimli yöntemler kullanılmasına rağmen gerekli esneklik sağlayamadı. Endüstri 4.0 Çağı’nda her öğrenci için esnek küresel eğitim modeli önerilir. Öğretmenler, öğrencilerinin sonuçlarını takip etmek ve ölçmek için çevrimiçi verileri kullanabilir; onların belirli güçlü ve zayıf yanlarına göre kişiselleştirilmiş rehberlik sağlayabilir.

Başarılı oryantasyon ile her çocuk yatkın olduğu alanlarda daha başarılı olacak ve kendi esnek eğitim planıyla zayıf yönlerini geliştirecektir. Matematikte başarılı bir öğrenci, kişiselleştirilmiş ve esnek bir öğrenme planı ile daha zayıf bir sözel alanda gelişimini tamamlayabilir. Bu tür bir yaklaşıma “eğitimin esnekleşmesi” diyebiliriz.

Endüstri 4.0 Çağı’nda proje tabanlı öğrenme yoluyla her yaştan öğreniciler, eğitim yaşamları boyunca şu tür becerileri edinebilir ve büyük önem taşıyan bu alanlarda kendilerini geliştirebilirler: Problem çözme, çözüm odaklı olmak, işbirliği ve takım çalışması, zaman yönetimi…

Gelecekte matematik gibi disiplinler yaşamımızdaki önemini koruyacak ama bu işlemleri insanlar yerine bilgisayarlar ve robotlar yapacak. İnsanların görevleri ise yayınlanan verilere dayanarak içgörüler elde etmek olacak. İnsanların verileri düzenleme, yönetme, geliştirme, toplama, işleme ve yorumlama gibi yetkinlikleri öğrenmesi gerekir. Endüstri 4.0 Çağı’nda eğitimin önemli gereklerinden biri olarak öğrenciler, verilerdeki eğilimleri tanıyabilmeli ve verilere dayalı öneriler geliştirebilmelidir.

Endüstri 4.0 Çağı’ndaki öğrenme süreçlerini ifade etmek üzere kullanılan Eğitim 4.0 terimi, eğitimin (öğrenmenin) gelecek tasarımı ve vizyonunu ifade eder. Endüstri 4.0 olarak tanımlanan gelişmelerin yaratacağı yeni dünyanın çok yönlü kültürel (beceri, bilgi ve deneyim) ihtiyaçlarını karşılaması öngörülüyor. Bu yeni ekosistemde insanlar ve akıllı-bağlantılı makineler (robotlar, cihazlar, ürünler vb.) uyum içinde ve riskin minimize edildiği durumda var olacaklar. Bu yeni şartlara ilişkin kültürün öğrenilmesi kaçınılmazdır.

Eğitim 4.0; dijital teknolojilerden, kişiselleşen verilerden, açık kaynaklı içerikten ve bağlantılılıktan en yüksek düzeyde yararlanmayı hedefler. Teknolojik evrimleşmenin, esas olarak bir araç olduğunu kabul ederek yeni dünyanın mottosunun “Dijital düşün!” olduğunu öne sürer. Eğitim 4.0’ın vizyonu, canlı ve cansız yaşamın sürdürülebilirliği anlayışı altında toplumun ve bireyin daha iyi yaşam şartlarına ve imkânlarına sahip olmasını öngörür.

Basit olarak Eğitim 4.0; öğrenmeyle ilgili sektörlerde hem kurum ve kuruluşlar hem de toplum ve bireyler açısından bir “iş modeli” değişimi anlamına gelir. Bu olguyu, moda deyimle “oyunun değişimi” olarak da söyleyebiliriz: Yeni oyun, yeni kurallar, yeni araçlar, yeni bakış açıları, yeni yaklaşımlar…

Gürcan Banger

( Toplam ziyaret sayısı: 288 , bugünkü ziyaret sayısı: 1 )

About Gürcan Banger

GÜRCAN BANGER elektrik yüksek mühendisi, danışman ve yazardır. Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama, Endüstri 4.0 gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü olarak görev yaptı. Halen ICI Teknoloji A.Ş. danışmanı ve danışma kurulu üyesidir. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak blogunda (http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor. KİTAPLARINDAN BAZILARI: Gürcan Banger, "En Uzak Şehir", öyküler, Yol Akademi Yayınevi, 2023 Gürcan Banger, "Yeni Teknolojiler, Dijital Dönüşüm ve İş Modelleri", Günce Yayınları, 2022 Gürcan Banger, "Hayat Esnaf Lokantası", öyküler, Günce Yayınları, 2022 Gürcan Banger, "Yaratıcı Problem Çözme Teknikleri", Dorlion Yayınları, 2019, Ankara. Gürcan Banger, "Endüstri 4.0 Uygulama ve Dönüşüm Rehberi", Dorlion Yayınları, 2018. Gürcan Banger, “Endüstri 4.0 – Ekstra”, Dorlion Yayınları, 2. baskı, 2018, Ankara. Gürcan Banger, “Endüstri 4.0 ve Akıllı İşletme”, Dorlion Yayınları, 2. baskı, 2018, Ankara. Gürcan Banger, “Aşkın Anlamlar Kitabı”, Dorlion Yayınları, Eylül 2017, Ankara. Gürcan Banger, “Sivil Toplum Örgütleri İçin Yönetişim Rehberi”, STGM Yayınları, 2011, Ankara. Gürcan Banger, “Eskişehir'in Şifalı Sıcak Su Zenginliği”, Eskişehir Ticaret Odası Yayınları, 2002. Gürcan Banger, “Siyasal Kalite: Siyasal Kalite Yönetimi”, Bilim Teknik Yayınevi, 2000, İstanbul Gürcan Banger, “C/C++ ve Nesneye Yönelik Programlama”, Bilim Teknik Yayınevi, İstanbul Gürcan Banger, “Pascal: Borland / Turbo 4, 4.5, 5,5, 6,7 ve 7.01”, Bilim Teknik Yayınevi, 1999, İstanbul Gürcan Banger, “Siyasetin Mimarisi”, Ant Matbaacılık Yayıncılık, Haziran 1995, Eskişehir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.