Eskişehir’de Edebiyatın Dünü ve Bugünü

(29 Nisan 2024 tarihinde TÜYAP Eskişehir Kitap Fuarı’nda Gürcan Banger tarafından yapılan konuşmanın metnidir. Söyleşi sonrasında yaptığı -benim de bu metne eklediğim- katkıları nedeniyle Rahmi Emeç’e teşekkür ederim.)

Bu şehirde yaşadığım yıllar açısından Eskişehir’in bir “Edebiyat Kenti” olması her zaman özlemim olarak kalmıştır. Eskişehir’in dünyanın edebiyat kentleri arasında sayılması harika olacaktır. Böyle bir aşamaya geçmekle Eskişehir’in içe dönük edebiyat algısı dışa dönmüş olacaktır. Bu konuşmanın amacı, yaşadığıyla veya yazdığıyla Eskişehir’le ilgili edebiyatçıların bir listesini yapmak değil. Bir çerçeve çizerek yeni çalışmalar için katkı yapmak veya teşvik etmek… Eskişehir’de genel anlamda edebiyatın tarihi ve bugünkü durumu hakkında kapsamlı bütünsel, bir çalışma yok. Bu konuyla ilgili bir lisans sonrası teze, kitaba veya rapora rastlamak mümkün olmadı. Kültür, sanat ve edebiyat ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının veya kamunun genele duyurulan yıllık raporlarına da rastlamıyoruz. Yapılan çalışmaların çoğunluğu, şiir gibi edebiyatın bazı özel alanlarına ait… Eskişehir’de doğmuş veya bir süre bu şehirde yaşamış edebiyatçılar için yazılmış biyografi nitelikli metinler var. Edebiyatçılarla ilgili metinler iki gruba ayrılıyor: 1- Eskişehir’de doğmuş olanlar ve bir süre burada yaşamış olanlar, 2- Eserlerinde Eskişehir’den söz edenler.

Bilinenler ve araştırılmamış olanlar açısından bakarsak birkaç proje tabanlı işe ihtiyaç var: 1- Eskişehir Ansiklopedisi, 2- Eskişehir Sanat Ansiklopedisi, 3- Eskişehir Edebiyat Ansiklopedisi, 4- Eskişehir İnsan Değerleri Envanteri, 5- Eskişehir Yazar Evi. Bu projeler, önce İnternet ortamında (Wikipedia türü bir web uygulaması olarak) daha sonra belli aralıklarla tekrarlanan basılı yayın şeklinde gerçekleşebilir. Sürekli ve sürdürülebilir olması yanında demokratik ve katılımcı olması önemlidir. Bir diğer ihtiyaç ise Eskişehir Kültür ve Turizm Ajandası uygulamasıdır. Bu çalışmalar Eskişehir’i somut olmayan kültürel miras ve edebiyat konusunda farklı bir noktaya yükseltecektir.

Bir kentin sosyal, kültürel ve edebi pozisyonunu doğru kavramak için o yerleşimin kentsel gelişimini anlamak gerekir. Eskişehir, adından anlaşıldığı gibi eski bir şehir değildir. Eskişehir, il merkezinin özellikleri ilginçtir. Porsuk Çayı’nın varlığı ile içinden bir akarsu geçme ayrıcalığına sahip bir kenttir. İl merkezinde var olan sıcak su kaynağı, dünyanın çok az kentine nasip olmuştur. Kuruluşu açısından; konutların bulunduğu güney bölgesindeki tepenin etekleri bir şehristan (konut bölgesi) izlenimi verirken, kuzeyde sıcak su kaynağının civarı bir rabad (çarşı bölgesi) gibidir. Eskişehir, surlarla çevrilmemiş bir şehristan ve bir rabad’dan oluşan özgün bir Anadolu kentidir.

20’inci yüzyılın başlarına kadar Eskişehir, küçük bir yerleşimdir. Çağlar boyunca büyük savaşların bu bölgede yapılması nedeniyle kentsel yerleşim gelişmemiş, çok küçük ölçekte kalmıştır. Osmanlının ilk tohumlarının atıldığı bu yerleşim, daha sonraki dönemlerde Bursa, Edirne, Konya, Kayseri veya Kütahya gibi ilgi görmemiş, küçük bir kaza olarak 19’uncu yüzyıla erişmiştir. 1800’lü yılların sonu ise Eskişehir açısından gerçek bir sıçrama noktasıdır.

Bir imparatorluğun ilk tohumlarının atıldığı bu yerleşim, daha sonraki dönemlerde Bursa, Edirne, Konya veya Kütahya gibi ilgi görmemiş, küçük bir kaza olarak 19’uncu yüzyıla erişmiştir. 1800’lü yıllar ise Eskişehir açısından gerçek bir sıçrama noktasıdır. 1894’te işletmeye alınan İstanbul-Bağdat Demiryolu, Eskişehir’in kaderini değiştiren olaylardan biri olarak görülür. Bu hattın Eskişehir’den geçmesi, bu unutulmuş yerleşimin alınyazısını ciddi anlamda değiştirmeye başlar. 19’uncu yüzyılın sonları, Eskişehir’in gelişiminde önemli bir dönüm noktasıdır.  Trenin geceleri Eskişehir’de konaklama durumunda olması hem şehrin hem de lületaşının tanınırlığını artırır. Ünlü Madam Tadya Oteli bu sürecin bir parçasıdır. Kurtuluş Savaşı süresince Eskişehir, ciddi kayıplara, acılara ve yıkıma maruz kalır. Kentin pek çok bölümü, işgalci Yunan kuvvetleri ile işbirlikçileri tarafından yakılır, yıkılır. Yıkım sadece yerleşimin merkezinden ibaret değildir; Eskişehir taşrası da ciddi kayıplara uğrar. Taşrada devrin kültür iletişimi yapılan dergâh, zaviye ve tekkeleri buralarda yaşayan insan değerleri ile birlikte yok edilir.

Eskişehir, Cumhuriyet’in ilk döneminde ciddi kamu yatırımları alarak önemli atılımlar yapar. Eskişehir Bankası, Şeker Fabrikası, demiryolu ile uçak bakım-tamir atölyelerinin kuruluşları 20’inci yüzyılın ilk yarısına damga vurur. Bu dönem, Eskişehirlinin kendini artık ücretli çalışan olarak algılamaya başladığı bir zaman dilimidir. Bu dönemle birlikte devlete kapıkulu olmak, girişimci kendi işinin sahibi girişimci olmanın önünde gelir. Bir yandan ücretli çalıştırmayı özendiren bu gelişme, daha sonraki yıllarda kamu işinde eğitilmiş ustaların, Eskişehir sanayisinin temellerini atmaları ile başka bir boyuta taşınır.

Türk Dili ve Edebiyatı’nın başlangıcı sayılan Yunus Emre, 1240 yılında Eskişehir Mihalıççık’ın Sarıköy’ünde doğan, 1320 yılında ölen bir halk ozanı, tekke şairidir. Yalın bir Türkçe ile yazılmış iki dünyayı birleştiren şiirleri nedeniyle ülkenin her noktasında sahiplenilmiş ve giderek bir dünya şairi düzeyine yükselmiştir. Eskişehir, ne yazık ki Yunus Emre adına bir akademik enstitü, kapsamlı bir müze, çok yönlü bir kütüphane ve bilgi merkezi ile literatür oluşturamamış ve sahip çıkamamış olmakla eksiklidir. Başta yerel yönetimler olmak üzere STK’ların, edebiyat araştırmacılarının ve akademik kurumların konuyla ilgilenmeleri gerekmektedir.

Nasreddin Hoca’nın torunu ve Sivrihisar kadısı Mollâ Celâleddîn’in oğlu olan Hızır Bey (Hızır Çelebi) Eskişehir Sivrihisar’da doğmuş bir divan şairidir. Hızrî mahlasıyla yazan şair 1458’de İstanbul’da ölmüştür. Şeyh Baba Yûsuf Efendi, XV. yüzyılın ilk yarısında Sivrihisar’da dünyaya gelmiştir. Eserlerinde genellikle Yûsuf, bazen de Şeyhoğlu mahlasını kullanan Şeyh Baba Yûsuf’un dört eseri bulunmaktadır.

Şiirlerinde çoğunlukla aruz ölçüsünü kullanan, hayatı hakkında yeterli bilgiye sahip olunmayan, Eskişehir dolaylarında yaşadığı rivayet edilen Seher Abdâl, 16. yüzyıl şairidir. Sakine Bacı, 1840 yılında Eskişehir Seyitgazi Sücaettin Köyü’nde doğmuş bir halk şairidir. Döne Sultan, 1924 yılında Eskişehir Seyitgazi Büyükdere Köyü’nde doğmuş bir halk şairidir. Âşık Hafize Fidan 1943’te Eskişehir’de doğmuş bir halk şairidir. Asıl adı Durşen Mert olan Âşık Nurşah 1954’yılında Mihalıççık’ta doğmuştur. Daha çok hecenin 11’li kalıbını kullanmakta olup dört bine yakın şiiri vardır; bunlardan iki bine yakın şiiri kitaplarda, antolojilerde, mahalli gazetelerde ve dergilerde yayımlanmıştır. Telli Suna mahlasını kullanan Telli Gölpek, 1956 yılında Alpu Sarıkavak Köyü’nde doğmuştur. Hayatı hakkında yeterli bilgi olmayan Zeynep Bacı, Eskişehir Seyitgazi Sücaettin Dergâhı’ndan bir Bektaşi şairidir. Eskişehir’in henüz küçük bir yerleşim olduğu yıllardan bilinen bir divan şairi Mihalıççık’ın Narlı Köyü’nde doğmuş,

1844’te İstanbul’da ölmüş olan Eskişehirli İbrahim Hayrani Efendi’dir. Bazı tasavvufi şiirleri cönklerdedir. Bir başka Eskişehirli divan şairi ise şiirlerinde Hâdî mahlasının kullanan, Seyitgazi Şüca Köyü’nde doğmuş ve aynı yerde 1868’de ölmüş olan Ali Rıza’dır. Sultan Şüca Tekkesi’nin şeyhi Mehmed Şücâaddîn Dede’nin oğludur. Hem aruzla hem de heceyle şiirler yazdığı şiirleri ilk defa Mehmet Tevfik Oytan’ın Bektaşiliğin İçyüzü adlı eserinde yayımlandı. İsmail Özmen’in hazırladığı Alevi-Bektaşi Şiirleri Antolojisi adlı eserde de Hâdî’nin altı şiiri yayımlanmıştır. Şiirlerinde Hakkı mahlasını kullanan Eskişehirli Süleymân Hakkı Efendi, Muttalıp Köyü’nde doğmuş, 1899 yılında Eskişehir’de ölmüştür. İstanbul’da okumuş, Eskişehir’de müftülük yapmış olan ve devrinin âlimlerinden sayılan Hakkı Efendi’nin şiir dışında başka eserleri de vardır.

Eskişehir’de sosyal, kültürel ve ekonomik yapıların da bir bağlamı olarak edebiyatın geleneksel görünümünün böyle olduğunu söyleyebiliriz.

Eskişehir’de 20’inci yüzyıl edebiyatına göz atmak için farklı bir yoldan, dergiler üzerinden devam edebiliriz.

  • 1932 yılında yayın hayatına başlayan Eskişehir Halkevi dergisi… Halkevi dergisinden öğrenildiğine göre Eskişehir Halkevi diğer halk evlerinde olduğu gibi dokuz şubeye ayrılmıştır. Bunlar; İçtimai Yardım, Dil Tarih, Edebiyat, Köycüler, Kütüphane ve Neşriyat, Temsil, Halk Dershaneleri, Spor, Güzel Sanatlar şubeleridir. Dergide ilk öyküler Taze Simit ve Ana… M. Ali imzalı…
  • 1949 yılında yayın hayatına başlayan Nafi Yüzügüllü’nün Şiir Defteri dergisi şiire ağırlık veriyordu.
  • 1950 yılında yayımlanmaya başlayan Saffet Çalışır’ın İleri dergisi Köy Enstitüsü ve ilkokul öğretmenlerine yönelik sanat ve kültür amacına sahipti.
  • İlk sayısı 1953’te yayımlanan, A. Tercan ve N. Karadede’nin Doğanay dergisi fikir, sanat ve edebiyat temalarına odaklanmıştı.
  • 1962’de yayına başlayan, Yücel Saraçoğlu’nun Özgür, bir sanat dergisi olarak tasarlanmıştı. Bu dergi, 1960’lı yılların getirdiği özgürlük havasının etkisiyle sanatın her alanında özgürlük temasını işleme çabasındaydı.
  • 1964’te yayın hayatına başlayan, Yusuf Ziya Binatlı’nın sahibi olduğu, Ö. Cüneyt Binatlı tarafından yönetilen Emre dergisi, aylık sanat ve kültür dergisi olarak yayımlanıyor; bölgenin folkloru, tarihi, yaşamı üzerine araştırmalar yayınlıyordu.
  • 1971 yılında aylık olarak yayımlanan Deneme dergisi, bir fikir ve edebiyat yayını olarak on iki sayı yayımlandı. Bu derginin şair ve yazarları arasında ve çevresinde Nabi Avcı, Ahmet Kot, Haydar Ergülen, Gürcan Banger dikkat çekicidir. 1972 Varlık Yıllığı’nda Muzaffer Uyguner Deneme dergisi konusunda şu yorumu yazmıştı: “Yıl içinde yayın alanına atılan Deneme adlı dergide ise içeriği değişik olan başarılı şiirler yayımlanmıştır. Değişik bir ses ve biçim içinde görülen bu şiirlerin fazlaca dikkat çektiği söylenemez. Ama bu, şiirlerin değersiz olduğu anlamına gelmemelidir. Derginin iyi tanıtılamamasının rolü vardır bunda. Veysel Vedat, Mehmet S. Kan, Gürcan Banger, Hamdi Cem, Necdet Erk, Serdar Gürler. Murat Kara, Cumali Ü. Hasannebioğlu, Yılmaz Taşçı gibi imzaların şiirleri üzerinde durulması gerektiğine inanıyoruz. Bunlar, gelecek için umut veren imzalardır.”
  • 1973 yılında Gönül Öktem’in sahibi olduğu, Erdoğan Kâhya ve İsmail Ali Sarar tarafından yönetilen Bozdağ, fikir ve sanat dergisi olarak yayın hayatında yer almıştı.
  • 1979 yılında yayın başlayan Anadolu’da Sanat isimli derginin sahipliğini Şehabettin Tosuner yaparken; dergi Eskişehir Sanatçılar Birliği yayın organı olarak hizmet veriyordu.
  • 2004 yılında yayımlanmaya başlayan Eskişehir Sanat dergisi, Eskişehir Sanat Derneği’nin yayın organı olarak hizmet veriyordu. Halen İnternette dijital olarak yayınına devam eden dergide –benim de katkı verdiğim– edebiyat ürünleri yer alıyor.
  • Rahmi Emeç’in sahipliğinde 2004’te yayımlanmaya başlayan Yazılıkaya Şiir Yaprağı, uzun soluk olmayı sürdürebilmiştir. 4 sayfalık dergi, şiir ve şiirle ilgili yazılar yayımlamaya odaklanmıştır.
  • 2008’de yayımlanmaya başlayan, edebiyat ve düşün temalı, Arkadaş isimli dergi yerelliği, özgünlüğü ve özgür olmayı hedefleyen edebiyatın tüm alanlarına açık bir dergi olmayı hedeflemişti. Bu dergide avangart, postmodern sanattan söz eden “Sanatın Sonu mu?” isimli bir makale yazdığımı hatırlıyorum.
  • EskiYeni isimli dergi, 2009 yılından başlayarak Eskişehir Valiliği tarafından şehir kültürü dergisi olarak yayımlandı. Dergide Eskişehir’in tarihi ve kültürel figürleri konusunda yazılar yer aldı.
  • Porsuk Kültür gibi basılı yayımlananlar dışında –benim de katkı verdiğim– Eskişehir Toplum ve Sanat Derneği dergisi, Eskişehir Sanat Derneği dergisi gibi STK’ların ya da kültürel girişimlerin faaliyeti olarak İnternet ortamında dijital olarak yayımlanan dergiler bulunmaktadır.
  • Kültür, sanat, edebiyat hayatına katkı veren dernekler arasında Eskişehir Sanat Derneği, Eskişehir Toplum ve Sanat Derneği (ETOS), Eskişehir Şairler Derneği (EŞAD), Eskişehir Sanat Kültür Derneği (ESKÜDER), Eskişehir Şairler, Yazarlar, Ozanlar Derneği (EŞYODER), Çağdaş Drama Derneği Eskişehir Şubesi sayılabilir.
  • Kurucusunun Eskişehirli olduğu Dorlion Yayınevi çok sayıda yerel, bölgesel yayın yapmasına imkân tanımıştır. Ayrıca Adımlar Kitap Kafe, Porsuk Kültür, Mahfil Sahne gibi kültür, sanat, edebiyat, kitap temalı girişimleri de katkıları açısından anmak gerekir.

Eskişehir ve edebiyat temasına şairler ve yazarlar açısından da bakmak gerekir.

  • 1882 yılında İstanbul’da doğan yazar, eğitimci, aktivist, siyasetçi Halide Edip Adıvar romanlarında Doğu ve Batı’ya dair unsurlardan olan politika, idare, tahsil, örf, âdet, terbiye, zihniyet, öğretim, kültür, dil, güzel sanatlar, edebiyat, müzik, tiyatro ve eğlence, mimariyi çoğu zaman zıtlarıyla birlikte kullanmıştır. Yazar Sinekli Bakkal romanında Eskişehir’den ve Ateşten Gömlek romanında Eskişehir ile Madam Tadya’nın otelinden söz eder.
  • 1889 Kahire doğumlu Yakup Kadri Karaosmanoğlu Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Tetkik-i Mezalim Heyeti’nde görevli olarak Kütahya, Simav, Gediz, Eskişehir ve Sakarya civarında bulunmuştur. Atatürk tarafından Ankara’ya çağrılan ve çeşitli görevlerle Eskişehir, Kütahya gibi illere giden yazarın Anadolu’yu yakından gözleme fırsatı yakaladığı söylenebilir. Bunları hikâyelerinde ve romanlarından yazmıştır.
  • 1896 Malatya Hekimhan doğumlu folklor araştırmacısı, öğretmen, şair Eflatun Cem Güney Eskişehir’e edebiyat öğretmeni olarak atandı. Eskişehir’de 1921 yılında İstiklal dergisini çıkardı.
  • 1897 Afyon doğum Faruk Şükrü Yersel I. Dünya savaşında esir olmuş, “Hindistan Esareti”, “Esirin Defteri” ve “Makedonya” adlı üç eserini bu esaret sırasında yazmıştır. Afyon’da 1923 yılında “İnkılap” isimli bir gazete çıkarmaya hazırlanırken Eskişehir’e gelerek, 1925 yılında Abdurrahman Ünügür’le birlikte Sakarya gazetesini çıkarmaya başlamıştır. “Yayla Çocukları” ve “Mehmetçik” isimli iki kitabı bulunan yazar Pınar, Bizimköy, Porsuk, İnkılap, Karadayı, Hür Millet, Kocatepe gazete ve dergilerini çıkarmıştır.
  • 1901’de İstanbul’da doğan yazar ve şair Ahmet Hamdi Tanpınar 1940’ta İstanbul, İzmir, Sivas, Eskişehir Halkevlerinde edebiyat üzerine konferanslar vermiştir.
  • 1904 doğumlu şair, yazar, eğitimci Arif Nihat Asya, 1950 sonrasında Eskişehir Lisesi’nde edebiyat öğretmeni olarak görev yapmıştır.
  • 1909 Sivas doğumlu şair, yazar, folklor araştırmacısı Vehbi Cem Aşkun Eskişehir Anadolu Lisesi edebiyat öğretmenliği göreviyle ölümüne kadar yaşayacağı bu şehre gitti. Erzincan ve Eskişehir’de de folklor araştırmalarına yörenin kültürü ile ilgili incelemelere devam etti. Yaklaşık otuz dokuz yıl Türkçe ve edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra 1969’da emekli oldu. Eskişehir’de kurduğu düzeni bozmadan çalışmalarını devam ettirdi. Gelini Nevhis Cem Aşkun edebiyat öğretmenimdi.
  • 1915 Eskişehir Sivrihisar doğumlu Yeni Türk Edebiyatı uzmanı, akademisyen, denemeci Mehmet Kaplan’ın yazma etkinliği şiirler başlamıştır. Mehmet Kaplan’ın edebiyat incelemeleri alanına getirdiği en önemli katkı, klasik Türk edebiyatı incelemelerinin başlıca gereci olan şerh anlayışının ötesine geçerek tahlil/analiz yöntemini getirmesidir.
  • 1916 Muğla Fethiye doğumlu yazar, şair Mehmet Aziz Bolel şiirden anıya, fıkradan araştırmaya edebiyatın farklı türlerinde yazılar kaleme alan yazar, özellikle Yunus Emre üzerine pek çok çalışmada bulundu.
  • 1920 Eskişehir İnönü doğumlu olan Ahmet Turgut sade bir dili olan dörtlükler ve aşk şiirleri yazmış, bazı yerel dergilerde yayımlamıştır.
  • 1922 yılında Adana’da doğan gazeteci, yazar Recep Bilginer Düşünce, Yeni Çağ, Akın, Tasvir, Söz Milletin adlı günlük siyasi gazeteleri ile edebiyat ve kültür dergilerini çıkarmıştır. Türk’e Doğru, Bozkır, Eskişehir Gazetesi, Ses Işık adlı süreli yayınlarda yazıları yayımlanmıştır.
  • 1925 Eskişehir doğumlu eleştirmen, deneme yazarı, edebiyat araştırmacısı, öğretmen Rauf Mutluay’a göre sanatın amacı, sanat ürünleri yoluyla toplumsal hayatta duygu ve düşünce, beğeni ve inanç, ülkü ve coşku birliği yaratarak insanları ortak ölçülerde kaynaştırmaktı. Edebiyatı hayatı güzelleştirmenin bir yolu olarak gören Mutluay, gerek araştırma metinlerinde gerekse denemelerinde iyiliğin, doğruluğun ve bilginin yolunu aydınlatmaya çalıştı.
  • 1925 Eskişehir doğumlu İsmail Ali Sarar, farklı türlerde eserler kaleme almış olmasına rağmen daha çok şairliği ile ön plana çıkmıştır. Şiirlerinde çevresel betimlerden ve farklı imgelerden yararlanan şair, sade bir dil kullanmıştır. Eskişehir onu Hatipoğlu Kitabevi ile hatırlar.
  • 1926 Mersin Tarsus doğumlu şair, bankacı, yayıncı Yaşar Ümit Oğuzcan şiir denemelerine on yaşında başladı; öğrencilik yıllarındaki şiirlerini 1936-1938 yılları arasında Eskişehir İnkılâp Okulu’nun Yankı adlı duvar gazetesinde yayımladı. İlk şiiri 1942’de Eskişehir’de çıkarılan Kocatepe gazetesinde yer aldı. 1941-1942 yılları arasında Faruk Şükrü Yersel’in de teşvikiyle Eskişehir’de Kocatepe, Güzel Eskişehir, Sakarya ve Eskişehir Halkevi tarafından çıkarılan Porsuk’ta şiirlerini yayımlamayı sürdürdü. 1945-1948 yılları arasında Eskişehir ve Adana’da çıkarılan Türke Doğru dergisinin önce yönetmenliğini sonra yazı işleri müdürlüğünü yaptı.
  • 1926’da Sivrihisar’da doğan Ahmet İhsan Gevrek yazar ve çevirmen olarak edebiyatla ilgilenmiştir.
  • 1929’da Ankara Nallıhan’da doğan yazar Adalet Ağaoğlu varlıklı bir aile çevresinde 1960-1980 arası dönemin panoramasının Eskişehir’den çizdiği Üç Beş Kişi (1984) isimli romanında ülkemizdeki sosyalist eğilimli dar bir çevrenin Anadolu insanına bakışı, bu romanda yansıtılmaya çalışmıştır.
  • 1930 Erzincan doğumlu şair, yazar ve çevirmen Cemal Süreya 1954 yılında Eskişehir Vergi Dairesi’nde stajyer olarak göreve başlamış, 1955’e kadar bu şehirde yaşamıştır.
  • 1933 yılında Afyon Emirdağ Karacalar Köyü’nde doğan Muharrem Kubat yaşama sevinci, gündelik mutluluklar, huzur ve barış gibi olumlu hisler uyandıran temaları tercih ederken, şiiri bir mutluluk ve güzellik yaratma aracı olarak görür. Eskişehir’de yaşamaktadır.
  • 1942 Eskişehir doğumlu şair, yazar ve gazeteci Ergun Hiçyılmaz şiir ve hikâye de dâhil olmak üzere değişik konularda yazmaktadır.
  • 1942 İstanbul doğumlu mühendis, öğretmen ve yazar Erol Büyükmeriç çocuk edebiyatı alanında yazmaktadır. Çocuklar için şiir ve karikatür kitapları da yayımlayan yazar, pek çok sergi ve mekân düzenlemiştir.
  • 1943 Eskişehir doğumlu Sennur Sezer şiirlerinde olduğu gibi inceleme-araştırma kitaplarında da halk kültüründen, folklordan ilham almış; kültürel belleği tazeleyen pek çok çalışmaya imza atmıştır. Sennur Sezer, çocuklar için yazmayı ciddiye almış, şiir ve masallar yazmıştır.
  • 1948 Eskişehir doğumlu yazar, yönetici, iş insanı Melih Ergen, hayatı (iş, aşk, politika, sanat) olarak dört kategoriye ayırırken, ilk üç kategori ile beraber hayatı bir senteze ulaştırabilecek ve bunu ifade edecek aracın sadece sanat olduğu kanaatindedir. Romanları dikkat çekicidir.
  • 1951’de Sivrihisar Kargın Köyü’nde doğan Ali Çalış, Dertli Ali mahlası ile âşıklık geleneği çizgisinde 11’li ve 8’li ölçü ile halk şiiri yazmıştır.
  • 1951 Eskişehir doğumlu şair ve sendikacı Çetin Boğa toplumsal temalı, sosyalistlikten yana şiirlerini dergilerde ve kitaplarında yayımlamıştır.
  • 1951 Yozgat doğumlu şair, şarkı sözü yazarı, mülki amir Dağıstan Kılıçaslan’ın pek çok şiiri bestelenmiştir. Eskişehir’de vali yardımcılığı yapan şairin şiirlerinde doğadan etkilendiği görülür.
  • 1952 Eskişehir doğumlu şair, yazar ve editör Enis Batur Türk edebiyatının en üretken isimlerinden biridir. Şiir, deneme, eleştiri, roman, anlatı, gezi yazısı gibi edebiyatın hemen her türünde eser vermiştir.
  • 1952 Afyon Emirdağ doğumlu öğretmen, şair Fikret Akın’ın dergilerden yayımlanan şiirleri yanından çok sayıda şiir kitabı bulunmaktadır.
  • 1953 Eskişehir doğumlu olan (Eskişehir Maarif Koleji’nden sınıf arkadaşım) Ahmet Kot şair, çevirmen ve yayıncı olarak edebiyat sektöründe yer almış, konuyla ilgili bazı kuruluşlarda yöneticilik yapmıştır.
  • 1953’te Eskişehir’in Çifteler Kayı Köyü’nde doğan öğretmen, şair Fehmi Erdoğan Türk edebiyatında, çocuk edebiyatı üzerine tez yazan ilk şairdir. Eskişehir’de yaşamaktadır.
  • 1954 Eskişehir Günyüzü doğumlu araştırmacı, şair, yazar, öğretmen Mustafa Özçelik şiir, masal, hikâye, roman, deneme ve araştırma yazılarıyla edebiyatımıza katkıda bulunmaktadır.
  • 1955 Afyon Emirdağ doğumlu Ahmet Urfalı Eskişehir’de yaşamakta çeşitli gazetelerde yazıları ve edebiyat dergilerinde şiirleri yayımlanmaktadır.
  • 1956 Eskişehir doğumlu şair, deneme yazarı Haydar Ergülen aile çevresinin etkisiyle divan, halk ve tasavvuf şiirini öğrendi. Deneme çevresinden lise yıllarından tanışırız. Ergülen şehir-şiir-taşra ilişkisinde şiiri taşraya ait görmektedir. Şehirlerin büyüyüp metropol haline gelmesine dair serzenişleri, şiir ve düzyazılarında görülür.
  • 1958 Eskişehir doğumlu şair, inşaat mühendisi Mehmet Ali Kalkan Gök Aradık Tuğlara kitabında 52 şiiri bulunmaktadır. Şiirlerinde 4+4, 4+3, 6+5, 7+7, 8+7, 8+8 gibi hece vezinlerini kullanmaktadır. Vezin konusunda başarılı olan şair, aynı zamanda kafiye ve redif kullanmakta da başarılıdır. Şiirlerinde kısa dizeler ve az sözcüklerle anlam derinliği yakalamaya çalışır.
  • 1959 Eskişehir doğumlu şair, yazar, gazeteci Rahmi Emeç’in Şiirleri ve öyküleri pek çok dergide yayımlandı. Şiirlerinden bazıları İngilizce, Almanca ve Fransızcaya çevrildi. Rahmi Emeç şiirlerinde insana ve topluma dair çeşitli olayları, gündelik telaşları ve özellikle geçim kaygısını konu edinir.
  • 1959 Eskişehir doğumlu Anadolu Üniversitesi Fakültesi mezunu şair, yazar ve gazeteci Erdoğan Ekiner Önen‘in şiirleri birçok sanat ve edebiyat dergilerinde yayımlandı.
  • 1959 Eskişehir doğumlu yazar Gülsevin Kıral ağırlıklı olarak çocuk edebiyatı üzerine çalışmaktadır. Gülsevin Kıral’ın eserlerinde temalar; tarihî eser kaçakçılığı ve bunun bir suç olduğu, tarihî eserlerimizin korunması gereken kültürel değerlerimiz olduğu, yardımlaşma, akran zorbalığı, haksızlığa karşı gelme, çocukların masumluğu, göç ve göçün getirdiği sıkıntılarla mücadele şeklinde sıralanabilir.
  • 1959 Eskişehir İnönü Aşağı Kuzfındık Köyü doğumlu şair İsmail Gül, şiirle toplumsal hayatın aksaklıklarını göstermek isterken, genellikle geleneksel nazım biçimleri içerisinde heceli, kafiyeli ve halk şiiri söylemine yakın şiirler kaleme almaktadır. Şairin halk müziği ve sanat müziği formunda otuza yakın şiiri çoğunluğu Eskişehir yöresi musiki sanatçıları tarafından bestelenmiştir.
  • 1959 Eskişehir doğumlu akademisyen, yazar Nezih Erdoğan üniversitede erken sinema, sinema kuramları, öyküleme sanatı ve senaryo yazımı dersleri vermektedir. Çalışma alanları ile ilgili makaleler yayımlamaktadır. 2013’te yayımlanan Büyükler Ölünce Toprağa Gömülür adlı bir romanı da bulunmaktadır.
  • 1960’ta Eskişehir’de doğan Necmi Selamet’in şiire olan ilgisi küçük yaşlarda başladı. 1982’den başlayarak dergilerde daha çok şiir üzerine deneme, kitap tanıtma, inceleme, eleştiri ve söyleşileri yayımlandı.
  • 1960 Afyon Emirdağ doğumlu öğretmen, yazar Ayşe Çekiç Yamaç, halen Eskişehir’de yaşamaktadır. Çocuk edebiyatı dalında ödülleri bulunmaktadır.
  • 1962 Eskişehir doğumlu gazeteci Armağan Tunaboylu’nun ilk kitabı Yıldız Cinayetleri’nin hikâyesi, Şeytan Tüyü adıyla beyazperdede boy gösterdi. Karakol Cinayetleri adlı eseri ile 2016 Yılın Telif Polisiye Kitabı Ödülü’ne layık görüldü.
  • 1962 Eskişehir doğumlu Can Özgür şair ve öğrettim üyesidir. Şiir yazma amacını söz oyunları ile felsefe ve mantığı yoğurarak insanı sorgulamak olarak belirleyen Can Özgür’ün şiirleri, başlangıçtan itibaren kendine has yapısı ile dikkat çeker.
  • 1962 Eskişehir Mihalıççık doğumlu şair, öğretmen Hüseyin Atlansoy kendine özgü üslubu ve metafizik eğilimli şiir çizgisiyle 1980 kuşağının dikkate değer şairlerindendir. Hüseyin Atlansoy, şiir serüveninde kendi şiir dilini oluşturmuş ve daima şiirle meşgul olmuştur.
  • 1963 Eskişehir doğumlu psikolog, danışman, akademisyen, yazar Şule Şahin Türkiye’nin ilk psikolojik polisiye yazarıdır. Psikolojinin yöntem ve tekniklerine başvurduğu kurgusal dünyasının konu ve temaları terapi teknikleri ile biçimlenir. Edebi evren ile terapinin birleştiği entrik kurgularda karakterlerin zihinleri ve psikolojileri aynı düzleme taşınır.
  • 1964 Eskişehir doğumlu Semra Topal 1990 yılında “Çaydanlıklı Tanık” başlıklı öyküsüyle Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Ödülü, 1992 yılında “Bayan Mira’yla Ufak Bir Gezinti” adlı öykü kitabıyla Varlık dergisi Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülü gibi ödüllere değer görüldü. Yazarlık çalışmalarında öykü ve romana ağırlık veren Topal, bunların dışında; deneme, eleştiri ve kitap değerlendirme yazılarını ise kendine ait internet sitesinde yayımlamaktadır. Eskişehir’de yaşamaktadır.
  • 1964 Eskişehir doğumlu öğretmen, yazar Vicdan Efe çocuklara yönelik yazdığı hikâyeler ile edebiyat dünyasına ayak basmış, daha sonra gençlere yönelik romanlar yazmaya yönelmiştir. Yazarın bir eğitimci olmasının verdiği birikimle, eserlerinde tatlı bir didaktizm gözlemlenir. Hikâyelerinde insana dair durumları, yine insan sıcaklığı ve sahiciliği elden bırakmadan kaleme almıştır.
  • 1964 Eskişehir doğumlu akademisyen, çevirmen, şair Nazmi Ağıl edebiyat ortamında kaleme aldığı şiirler ve İngilizceden yaptığı çevirilerle tanınmıştır. 1995’ten beri şiir ve çevirileri birçok süreli yayında belli aralıklarla yayımlanmıştır.
  • 1968 Eskişehir doğumlu yazar, sunucu, seslendirme sanatçısı Yekta Kopan öykülerinde çoğunlukla erkek kahramanlara yer verdi ve olayları kahraman anlatıcının bakış açısıyla anlattı. Dış dünyayla ilişkisini en aza indirgemiş, içine kapanmış öykü kişileri yarattı. Çok sayıda önemli edebiyat ödülü bulunmaktadır.
  • 1967 Eskişehir doğumlu yazar, senarist Harun Özer tiyatro hayatının bir gereği olarak oyun metinleri yazmıştır. Onun edebiyatla ilgisi, tiyatro dalında hem oyunculuk hem yazarlık hem de sanat yönetmenliği şeklindedir.
  • 1969 Seyitgazi doğumlu hemşire ve şair Emel İrtem’in şiirleri çeşitli dergilerde ve kitaplarında yayınlanmıştır. Halen Eskişehir’de yaşamaktadır.
  • 1971 Eskişehir doğumlu akademisyen, çocuk edebiyatı yazarı Nilay Yılmaz, eserlerinde çocuk okuyucunun gözü önünde oyun kurar ve bu oyuna okuyucuyu da katar. Macera ve merak ön plana çıkarılır. Hemen her ana karakteri meraklıdır. Öğrenmek ister ve bunun için maceraya atılır. Gerek karakterin iç konuşmalarında, gerek karşılıklı diyaloglarda bu durumu görmek mümkündür. Karakterlerin merak ettiği konular çocuk bakış açısı ile seçilir.
  • 1973 Eskişehir doğumlu Tuna Kiremitçi’nin dokuz romanı on iki dile çevrilmiştir.
  • 1973 Eskişehir doğumlu Akın Sevinç’in 1996’dan bu yana önemli edebiyat dergilerinde öykü ve yazıları yayımlanmaktadır. Yayımlanmamış bir hikâye dosyasıyla 1997 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülünü almıştır.
  • 1975 Eskişehir doğumlu yazar Melike Uzun’un iki öykü kitabı bulunmaktadır: Ateş Öyküleri, Kürar. Ayrıca Soğuk ve Temiz isimli bir de romanı vardır.
  • 1977 Eskişehir doğumlu Burcu Bahar, çocuk edebiyatı konusunda çalışmalar yapmaktadır.
  • 1978 Eskişehir doğumlu Barış Uygur mizah yazıları ve polisiye romanları ile adını duyurmuştur.
  • 1981 Eskişehir doğumlu şair, yazar, akademisyen Emel Koşar’ın şiirleri İngilizce, Hintçe, İtalyanca, İspanyolca, Romence gibi dillere çevrilmiştir. Koşar yurtiçinde ve yurtdışında birçok antolojide yer almıştır. Uluslararası festivallerde Türkiye’yi temsil etmiştir.
  • 1981 Eskişehir doğumlu senarist, yazar Ercan Mehmet Erdem senaryo çalışmalarına İstanbul’da devam etmektedir. Eserlerinde mizahı da ön plana çıkaran Erdem, adını Behzat Ç. dizisi ile duyurmuştur.
  • Eskişehir doğumlu radyocu, avukat, yazar Jale Şengün, Lakin Bu Bir Masal (2016) adlı ilk romanıyla 2017 Attilâ İlhan Edebiyat Ödülleri’nde İlk Roman Vakıf Ödülü’ne layık görüldü.

Edebiyatın kentlerin markalaşmasındaki şu önemli etkilerini sayabiliriz:

  • Kentlerin Kimliğini Yansıtma: Edebiyat, kentlerin tarihini, kültürel değerlerini ve yaşam tarzını yansıtan önemli bir araçtır. Romanlar, öyküler, şiirleri, tiyatro ve sinema eserleri ile hikâye anlatıcılığı aracılığıyla, bir kentin sokaklarından, mahallelerinden ve insanlarından söz ederek okurlara o kentin atmosferini ve ruhunu aktarır. Böylece kentlerin kendilerine özgü bir kimlik oluşturmalarını sağlar.
  • Turistik Albeni: Edebiyat, kentlerin turizm potansiyelini artırmada etkili bir araçtır. Ünlü edebiyat eserleri, şairler veya yazarlarla ilişkilendirilmiş mekânlar, ziyaretçilerin ilgisini çeker. Örneğin, ünlü edebiyatçıların yaşadığı veya zaman geçirdiği mekânlar, edebiyatın kentlerin markalaşmasındaki etkisini göstermektedir.
  • Edebiyat Festivalleri ve Etkinlikler: Edebiyat festivalleri ve benzeri etkinlikler, bir kent için önemli bir marka değeri oluşturur. Yazarların, şairlerin ve okurların bir araya geldiği bu etkinlikler, kentin edebi mirasını ve yaratıcılığını onurlandırır. Bu festivaller, ulusal ve uluslararası düzeyde dikkat çeker ve kentlerin edebi bir merkez olarak tanınmasını sağlar.
  • Edebiyat Temalı Mekânlar ve Turistik Rotalar: Edebiyatla markalaşan kentlerde, edebiyatçıların yaşadığı evler, kitapçılar, kütüphaneler, edebi mekânlar ve ediplerin sohbet edip zaman geçirdiği mekânlar turistik cazibe merkezleri haline gelir. Bu mekânlar, ziyaretçilere edebi dünyayı keşfetme ve yazarların izlerini takip etme fırsatı sunar. Ayrıca kentlerde edebiyat temalı turistik rotalar oluşturulması, ziyaretçilerin edebi mirası keşfetmelerini sağlar ve kentin edebiyatla markalanmasına katkıda bulunur.
  • Yerel Yazarları ve Edebiyat Topluluklarını Destekleme: Kentlerin edebiyatla markalaşmasında yerel yazarlar ve edebiyat toplulukları önemli bir rol oynar. Kent yönetimleri, bu topluluklara destek vererek yerel yazarları teşvik edebilir, edebi etkinlikler düzenleyebilir ve yerel edebiyatın gelişimine katkıda bulunabilir. Bu, kentlerin edebi bir cazibe merkezi olarak tanınmasını sağlar.

Birçok kent, edebiyatla markalaşma stratejilerini benimseyerek başarı elde etmiştir. Örneğin, Dublin, James Joyce, Oscar Wilde ve diğer ünlü yazarlarıyla ilişkilendirilmiş bir edebi mirasa sahiptir. Kent, her yıl düzenlenen Bloomsday Festivali gibi edebiyat etkinlikleriyle, edebi mirasını kutlamakta ve turizmi çekmektedir. Bu sayede Dublin, edebiyatseverler için bir ziyaret noktası haline gelmiştir. Başka bir örnek olarak, Edinburgh, dünyaca ünlü Edinburgh Edebiyat Festivali ve Fringe Festivali ile edebiyatın merkezi haline gelmiştir. Kent, Sir Walter Scott, Robert Louis Stevenson ve Arthur Conan Doyle gibi önemli yazarların yaşadığı mekânları ve edebi mirasını vurgulayarak, edebiyatseverlerin ilgisini çekmeyi başarmıştır.

( Toplam ziyaret sayısı: 5 , bugünkü ziyaret sayısı: 1 )

About Gürcan Banger

GÜRCAN BANGER elektrik yüksek mühendisi, danışman ve yazardır. Eskişehir Maarif Koleji ve ODTÜ Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunudur. Aynı bölümde yüksek lisans çalışması yaptı. Kamuda mühendislik hizmetleri yapmanın yanında bilişim donanımı ve yazılımı, elektronik, eğitim sektörlerinde işletmeler kurdu, yönetti. Meslek odası ve sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik yaptı. 2005’ten bu yana bazı büyük sanayi şirketleri de dâhil olmak üzere çeşitli kuruluşlarda iş kültürü, yönetim, yeniden yapılanma, kümelenme, girişimcilik, stratejik planlama, Endüstri 4.0 gibi konularda kurumsal danışman, iş ve işletme danışmanı ve eğitmen olarak hizmet sunuyor. Üniversitelerde kısmi zamanlı ders veriyor. Raylı Sistemler Kümelenmesi'nde küme koordinatörü olarak görev yaptı. Halen ICI Teknoloji A.Ş. danışmanı ve danışma kurulu üyesidir. Kendini “business philosopher” olarak tanımlıyor. Düzenli olarak blogunda (http://www.bizobiz.net) yazıyor. Değişik konularda yayınlanmış kitapları var. Çeşitli gazete, dergi ve bloglarda yazıları yayınlanıyor. KİTAPLARINDAN BAZILARI: Gürcan Banger, "En Uzak Şehir", öyküler, Yol Akademi Yayınevi, 2023 Gürcan Banger, "Yeni Teknolojiler, Dijital Dönüşüm ve İş Modelleri", Günce Yayınları, 2022 Gürcan Banger, "Hayat Esnaf Lokantası", öyküler, Günce Yayınları, 2022 Gürcan Banger, "Yaratıcı Problem Çözme Teknikleri", Dorlion Yayınları, 2019, Ankara. Gürcan Banger, "Endüstri 4.0 Uygulama ve Dönüşüm Rehberi", Dorlion Yayınları, 2018. Gürcan Banger, “Endüstri 4.0 – Ekstra”, Dorlion Yayınları, 2. baskı, 2018, Ankara. Gürcan Banger, “Endüstri 4.0 ve Akıllı İşletme”, Dorlion Yayınları, 2. baskı, 2018, Ankara. Gürcan Banger, “Aşkın Anlamlar Kitabı”, Dorlion Yayınları, Eylül 2017, Ankara. Gürcan Banger, “Sivil Toplum Örgütleri İçin Yönetişim Rehberi”, STGM Yayınları, 2011, Ankara. Gürcan Banger, “Eskişehir'in Şifalı Sıcak Su Zenginliği”, Eskişehir Ticaret Odası Yayınları, 2002. Gürcan Banger, “Siyasal Kalite: Siyasal Kalite Yönetimi”, Bilim Teknik Yayınevi, 2000, İstanbul Gürcan Banger, “C/C++ ve Nesneye Yönelik Programlama”, Bilim Teknik Yayınevi, İstanbul Gürcan Banger, “Pascal: Borland / Turbo 4, 4.5, 5,5, 6,7 ve 7.01”, Bilim Teknik Yayınevi, 1999, İstanbul Gürcan Banger, “Siyasetin Mimarisi”, Ant Matbaacılık Yayıncılık, Haziran 1995, Eskişehir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.