Pazarlama, satış, tasarım, üretim, muhasebe ve benzeri diğer hizmetlerden oluşan bir işletme düşünün. Örneğin bu işletme müşteri siparişi olan bir projeyi yürütüyor olsun. Saydığım fonksiyonları yerine getiren işletme birimleri (ve bu birimlerde yer alan çok sayıda çalışan) projenin gelişimini işlerinin gereği izlemek istesin. Hatta –konuyu biraz daha karmaşık hale getirmek için– bu işletmede aynı anda çok sayıda proje yürütülmekte olduğunu öngörelim. Bu kişiler birbirleri arasındaki iletişimi sağlamak için bir kurumsal kaynak planlaması (ERP) yazılımı kullanabilirler. Bu durumda ilgilendikleri projeyi bulup kendileriyle ilgili gelişmeleri sistem üzerinde aramaları ve incelemeleri gerekecektir. Aynı zamanda bu kullanıcılar ERP sistemi ile ilgili bilgi ve deneyim sahibi olmaya da ihtiyaç duyacaklardır.
Bir diğer çözüm ise projenin gelişimine ilişkin enformasyonun e-posta yoluyla paylaşılmasıdır. Projenin yürütücüsü, danışmanı, onay vereni ve rapor alanı arasında sayısız e-posta gidip geleceğinden bu tür bir izleme de çok verimli olmayacaktır. Üçüncü yol ise geleneksel küçük işletmelerde her zaman görülen “Saldım çayıra, Mevla’m kayıra” şeklindeki dağınıklık, düzensizlik ve kuralsızlık yöntemidir. Saydığım üç yaklaşımın da örneklerini iş dünyasında gözlemek mümkündür.
Yeni Türden Yakınlaşmalar
Günümüzün işletme profili giderek yaygın bir özellik gösterecek biçimde ilerliyor. Eskiden tümü işletmenin içinde olan tedarik (değer) zincirinin pek çok halkası başka işletmeler tarafından gerçekleştiriliyor. İşletme yaygın ve dağıtık hale geldikçe, normalde bir işbirliği içinde olmaları beklenen çalışanlar birbirlerinden uzaklaşıyorlar. Çalışanlar arasında uzayan mesafeler ve giderek azalan tanışıklıklar etkili ve verimli ortak çalışma ve işbirliği yapma ihtimalini da azaltıyor.
Yaygınlaşan işletmenin yarattığı ilişkisizlik ortamının olumsuzluklarını ikame edecek bir başka gelişme daha var. Bu da İnternet üzerinde sosyal medya platformlarının hızla çoğalması ve kullanımının artmasıdır. Sosyal medya kişilere yeni bir güven anlayışı üzerinden yeni arkadaşlıklar kurma imkânı yarattı. Facebook, Twitter, veya LinkedIn gibi sosyal medya platformlarında kişiler kendilerinden çok uzaktaki başka kişilerle arkadaşlık ilişkisi kurarak içerik paylaşımı yapıyorlar. Bu sanal platformlara çok daha fazlasını ekleyebiliriz. Ayrıca İnternet blogları gibi biraz daha farklı enformasyon ve içerik paylaşım imkânları da var.
Wiki – Viki
Bu bağlamdaki İnternet uygulamalarının ilginç örneklerinden birisi de wiki (viki) olarak isimlendirilen sanal ortamlardır. Basit olarak söylersek viki, bir İnternet uygulamasıdır. Kullanıcılarına işbirliği halinde yapı ve içerikle ilgili değiştirme, eklemeler yapma veya silme gibi yetkileri verir. Viki bir içerik yönetim sistemidir, ama yukarıda saydığım diğer sosyal medya platformlarından ve bloglardan farklıdır. Viki türünde bir İnternet sitesinin içerik yaratma, değiştirme, ekleme ve yok etme işlemlerine yönelik olarak sahibi veya lideri bulunmaz. Dışarıya kapalı (kullanıcıların etkilemesine olanak tanımayan) bölümü azdır. Yapı ve içerik kullanıcı ihtiyaçlarına göre düzenlenir. Bilinen en iyi örneklerinden birisi bir sanal ansiklopedi olan Wikipedia (Vikipedi) uygulamasıdır.
Vikiler bir ansiklopedi gibi enformasyon sağlayan bir veritabanı olmak yanında bilgi yönetimi, not alma, topluluk İnternet sitesi veya intranet (örneğin kurumsal portal) olarak da kullanılabilir. Böyle örnekleri İnternet ortamında bulabiliriz.
Başta tasvir ettiğim çok sayıda proje üreten işletme örneğine dönelim. Viki uygulamasının karmaşık enformasyon akımı olan işletmeler için bir enformasyon deposu, işbirliği ve ortak çalışma platformu olarak iş görebileceğine dair bir sezgi üretebiliriz. Başarılı viki uygulamaları pek çok işletme için kurumsal iletişim ve işbirliği sıkıntısının aşılmasında yardımcı olabilir.
Viki (Wiki), işbirliği ile yaratılan ve ardışık biçimde iyileştirilen İnternet sayfaları topluluğudur. En bilinen örneği bir İnternet ansiklopedisi olan Wikipedia’dır. Viki teknolojisi birbirlerinin değişikliklerinin üzerine yazmadan birden fazla kişinin aynı doküman üzerinde çalışmasını sağlar. Her katkı yapanın değişiklik, ekleme ve düzeltmeleri kayıt altında tutulur.
Viki, İnternet ortamı açısından bir bilgi yönetim aracı olarak kabul edilir. Öncelikle; vikiler bilgi yönetimi iletişimini tarihsel esasla değil, içeriğin önem ve organizasyonuna göre modeller. İkincisi; vikiler versiyon (sürüm) izlenmesi ve denetimi olanağı sağlarlar; böylece değişiklik yapandan bağımsız olarak önceki versiyonlara dönmek mümkün olur. Üçüncüsü; herhangi bir Viki katılımcısı bir Viki sayfasına erişebilir, tümünü veya bir bölümünü değiştirebilir, eklemeler yapabilir. Dördüncüsü; herhangi bir sayfadaki değişiklikler tamamlandığında sayfa gösterime açılır ve bir başka kişi sayfayı yeni şekliyle izleyebilir. Beşincisi; birden fazla kişinin temel içerik alanlarında küçük de olsa katkı yapabildiği Vikiler, bireyleri bu ortak üretime katılma yönünde teşvik edici özellik taşır. Altıncısı; Vikiler sıradan (düz) İnternet tarayıcı programlarında ayrıca eklenti yazılımlara ihtiyaç duymadan çalıştırılabilirler. Yedincisi; Viki sayfaları arasında bağlantılar yapılabilir; mevcut ve var olmayan bağlantılar (Wikipedia’da renklerle olduğu gibi) anlaşılır şekilde gösterilir. Sekizincisi; bir Viki uzmanca hazırlanmış bir site olmaktan daha çok kullanıcılar tarafından geliştirilebilir olmayı önemser.
İşbirliği ve İnovasyon
İşbirlikçi inovasyon, daha önce yalnız başlarına üretemedikleri fikirleri geliştirmek üzere bilgilerini bütünleştirmeyi isteyen bireyler arası etkileşimle ilgilidir. Bilgi bütünleştirmesi, (yukarıda Viki örneğinde anlatıldığı gibi) bilgilerin birbirine eklemlenmesi, kategorilere ayrılması, yeniden sınıflandırılması ve yeni bir sentez oluşturması anlamına gelir. İnovasyon hedefli bilgi bütünleştirmesi ise yeni bilgiler yaratılmak amacıyla ile yapılır. Bilgi bütünleştirmesi, veri ve enformasyonu elde edildikten sonra bunun kişisel yeniden kullanıma dönüştürülmesinde temel nitelikte bir ara süreçtir. Bu konu bir işletmede bilginin elde edilmesinden (yaratılmasından ya da dışarıdan edinilmesinden) sonra örgütsel süreçlerin iyileştirilmesinde kullanımı faaliyetine benzer.
Bilginin inovasyona yönelik olarak elde edilmesi ve bütünleştirilmesi, önceleri işletmedeki (girişimciler, iş sahipleri veya yöneticiler gibi) ayrıcalıklı kişiler tarafından gerçekleştirilirdi. Bir başka model ise bilgi bütünleştirmesi işinin bazı merkezi ve resmi örgütsel yapılarla ilişkilendirilmesi şeklinde oldu. Özetle; bilgiden inovasyona giden süreç, işletmenin imtiyazlı kişilerinin yetki alanına bırakılmıştı. Toplam Kalite Yönetimi’nin yarattığı bürokrasinin süreçleri ve faaliyetleri katı kalıplayan örgütsel yordam (prosedür) yaklaşımı da inovasyon için (yetkililer dışında) çoklu katılımı zorlaştırdı.
Yeni iş dünyasında bilgi bütünleştirmesi ve buradan inovasyona ulaşmak yukarıdaki kalıpçı anlayıştan uzaklaşmaya başladı. Artık inovasyon konusu yetkiler, prosedürler veya katı tanımlamalar yerine bir etkileşim uzayı olarak algılanıyor. Önemli olan; çok sayıda, farklı yaklaşımın bir araya gelerek (birbirlerini etkileyerek) yeni olanın yakalanmasıdır. Daha basit olarak söylersek çalışanların tümünün katılımına açık, etkileşimli bir fikir uzayından söz ediyoruz. Bu uzaydaki fikir parçacıkları bir araya gelerek yeni olanı oluşturuyor. Bu yeni durum, kalabalığın bilgeliğidir.
Vikiler, kalabalığın bilgeliğini gerçekleştirmek üzere değerli bir araç olarak görünüyor. Bu nedenle Viki teknolojisini kurumsal kültürün bir unsuru ve her işletmenin yeni bir fonksiyonu haline getirmemiz gerekiyor.
Vikiler (Wiki) inovasyonu geliştiren, yeni türden işbirliği imkân ve ihtimalleri yaratmaları açısından giderek daha fazla ilgi çekiyor. Viki teknolojisi, diğer bilgi yönetim teknolojilerinden farklı olarak (tanımlanan hedef topluluk çerçevesinde) genel kullanıma açık bir İnternet sitesinin işbirliği içinde yaratımını ve geliştirilmesini hedefliyor.
Vikinin, kronolojik olarak düzenlenen blog (günce) mantığından önemli bir farklılığı var. Enformasyon ve bilginin düzenlenmesi, zaman sıralamasına göre değil, dokümanın kullanıcı katkılarıyla evrimleşmesi üzerine kurgulanmış. Viki katılımcıları kendilerinin veya başkalarının içeriğini değiştirebilirler. Değişiklikler anında yapılabilir ve yayınlanır. Değişikliklerin geçmişini görmek mümkündür. Her değişikliğin yazarı tanımlıdır; bu nedenle herkes kimin neyi değiştirdiğini izleyebilir. Bu türden Viki özellikleri, İnternetin diğer içerik sunma araçlarından farklı olarak işbirliği olanaklarını genişletici etki yapar. Viki teknolojisi, işletmeler de dâhil olmak üzere inovasyon süreçlerinin keşfedilmesi ve geliştirilmesi için daha yoğun, etkili ve verimli kullanımları bekliyor.
İnternet, başta kalabalığın bilgeliği olmak üzere işletmelere pek çok yeni fırsatlar ve ihtimaller sunuyor. Buna karşılık mevcut durumda işletme içinde sosyal medya kullanımı sıradan içerik paylaşımı ve küçük ölçekli bilgi yaratımının ötesine geçemiyor. Sosyal medyanın kurumsal kullanımı konusunda pek çok literatür çalışması yapıldığı halde bunlardan yararlanma düzeyinin yüksek olduğunu söylemek mümkün değil. İyi sayılabilecek örneklerden birisi ünlü havacılık sanayi şirketlerinden Northrop’un binlerce çalışanı tarafından geliştirilen, kurumsal ürün ve süreçler konusunda güncel bilgi ve deneyimlerin paylaşıldığı sanal ansiklopedidir.
İnovasyon ve Viki
İnovasyon yeni bir ürün, hizmet, araç, süreç ya da fikirdir. Yeni gereklilikleri, yeni ortaya çıkmış ihtiyaçları veya mevcut pazara ilişkin gereksinimleri karşılamak üzere daha iyi çözümlerin geliştirilmesi olarak düşünülür. İnovasyon daha etkili ürünler, hizmetler, süreçler, teknolojiler veya fikirler elde edilmesi işidir. Bir ekonomik işletme açısından bakıldığında ise inovasyon, bu çerçeveye ilaveten kazandıran yenilik olarak tanımlanır. İnovasyon sürecinde önemli olan, müşteri ihtiyaçlarındaki değişimi fark edebilmek ve teknolojideki gelişmelerin bunların tatmin edilmesine yönelik çözüme dönüştürülmesidir. Bir başka deyişle müşteride ve teknolojideki değişime ilişkin farkındalık birinci derecede önemlidir. Burada değişim farkındalığı olgusunu vurgulamak isterim.
Bir kurumsal Vikide farklı çalışanlar tarafından değişiklik, ekleme veya silme yapılır. Sayfalardaki değişimi izleyen çalışanlar Vikideki bilgilerin başkaları tarafından kullanımı konusunda çıkarımlar yapabilirler. Böylece Vikideki fikirlere yeni görüş ve düşüncelerin eklenmesiyle yeni kıvılcımlar üreme imkânı bulur.
Bir Vikiyi inovasyon amaçlı kullanma girişimi öncelikle bir problem veya bir ihtiyaç ile başlar. Sorun veya ihtiyaç, Viki üzerindeki ekleme ve düzeltmeleri oluşturan iletişimi canlandırır. Katılımcılar bu ihtiyaç veya problem üzerinde kendi fikir, görüş ve yaklaşımlarını eklerler.
Viki teknolojisi İnternet ortamında eklentilere ihtiyaç duyulmadan herhangi bir tarayıcının (browser) kullanılabilmesini öngörür. Bu basitlik çerçevesinde işbirlikçi değişiklik kuralları ve sıradan web metni yazma teknikleri kullanılır. Viki mekânı iletişim, işbirliği ve karşılıklı etkileşim için kullanıcı dostu araç olarak iş görür.
Vikinin olağan yöneticisi ortak akıldır. Diğer yandan Viki kolaylaştırıcısı (moderatörü) olarak kabul edebileceğimiz kişi veya takım inovasyon sürecini güçlendirmek üzere katkıların daha sonuç alıcı hale dönüşmesi, ortak çözümlere doğru yol alması, bazı sorulara veya tartışmalara açıklık getirilmesi misyonunu üstlenebilir.
Kalabalığın Bilgeliği
Kalabalık veya kitle sözcükleri geleneksel olarak düşüncesiz ve duygusuz biçimde davranış gösteren sürü olarak algılandı. İnternetin ortaya çıkışı, sosyal medya platformlarının gelişmesi, bireylerin sanal ortamda ürettikleri içerikler ve bu ortamın imkân verdiği yeni davranış biçimleri sanal kalabalığa ilişkin farklı bakış açıları geliştirilmesine neden oldu.
Amerikalı gazeteci James Surowiecki Türkçeye “Kitlelerin Bilgeliği” ismiyle çevrilen, orijinali 2004’te “Wisdom of Crowds” adıyla yayınlanmış kitabının “Giriş” bölümünde 1906 yılı sonbaharında geçen bir olaydan söz eder. İngiliz bilim insanı Francis Galton (1822-1911), Plymouth kırsalında yapılan bir panayıra katılmak üzere yola çıkar. Panayırda bir sığırın kaba et ağırlığını tahmin etmeyi hedefleyen bir yarışma düzenlenmiştir. Yarışmaya katılmak için 6 peni karşılığında bir bilet almak, kuponun üzerine isim ve adres ile ağırlık tahmini yazmak gerekiyordu. Yarışmaya 800 kişi katıldı. Katılanlar arasında çok sayıda canlı hayvan konusunda uzman sayılabilecek besici, kasap ve çiftçi ile daha az sayıda konu ile yakından ilgisi olmayan sıradan kişiler vardı. Galton bu yarışmayı atlar konusunda hiçbir bilgisi olmadığı halde bültenlerin, gazetelerin, arkadaşlarının tüyolarıyla ya da kendi hayalleriyle at yarışı bahisleri oynayanlara benzetiyor. Bu durumu önceden tasarlanmamış bir deney olarak kabul eden Galton yarışma sonrasında bahis biletlerini toplayarak okunur halde olan 787 biletteki tahmin ortalamasını buldu. Katılımcıların ortalama tahmini 1197 lb (yaklaşık 542,950 kg) idi. Hayvan kesilip derisi yüzüldükten sonra tartılan gerçek kaba et ağırlığı ise 1198 lb (yaklaşık 543,403 kg) olarak bulundu. Bir başka deyişle kalabalığın (kitlenin) tahmini ile gerçek ağırlık arasında sadece 453 gr fark oldu. Kalabalığın tahminlerinin ortalaması beklenmedik biçimde gerçeğe çok yaklaşmıştı. Galton deneyinde anlatılan deneyim, klasik sürü psikolojisinden farklı bir durumdu.
Kalabalığın (kitlelerin) bilgeliği, kitle kaynak (crowdsourcing) ya da inovatif işbirliği (yenilikçi işbirliği) gibi kavramların özünde yukarıda özetlenen olaydaki özüt var. Kalabalığın öngörüleri ortalaması aranan gerçeğe yaklaşabilir. Kalabalıktan sağlanan görüş ve fikirleri örüntüleri birbirleri üzerine eklenerek yaratıcı ve yenilikçi sonuçlar elde edilebilir. Yakın zamana kadar kalabalık ve kitle olgusunu sürü olarak algıladığımız için onun içindeki zenginliği, çeşitliliği ve birikimi doğru kavrayamadık. Günümüzde kitle kaynak (crowdsourcing), kitle fonlama (crowdfunding), kalabalığın bilgeliği, açık inovasyon, katılımcı planlama, yenilikçi işbirliği gibi terimler aynı zamanda toplulukların sürü olarak görülmesine isyanı olarak ortaya çıkıyor. İş dünyası ve sosyal yaşam her düzeydeki toplulukların yaratıcılık ve yenilikçilik alanındaki başarılarına tanık olmaya devam ediyor.
Katılımcı Teknolojiler
Yukarıdaki örnekte Galton deneyin için gerekli kalabalığı Plymouth panayırında hazır halde bulmuştu. Günümüzde topluluklara kolayca ulaşmanın en önemli ortamlarından birisi İnternet ve sosyal medya platformudur. Bilişim ve iletişim teknolojileri bir işletmenin içinde çalışanların oluşturduğu kitleden birbirinden çok uzaklardaki müşteri adaylarına kadar çok değişik topluluklara erişmemizi sağlıyor. Artık elimizde kalabalığın (kitlelerin) bilgeliğinden yararlanabilmek için önemli kanal araçlar var. Bu bağlamda büyük veri (big data) ve analitikler (analytics) adı verilen yaklaşımlar da bu türden katılımcı bilgelik için gerekli verileri toplamak, süzmek ve değerlendirmek için kullanılabilir.
Hiç kuşkusuz; yukarıdaki teşvik ve cesaretlendirme ile her kalabalığın bilgelik nitelikleri taşıdığını iddia edemeyiz. Başka hisse senedi ve döviz piyasaları olmak üzere pek çok ortamda spekülasyonlar aracılığıyla kitleleri yanıltmaya yönelik girişimler oluyor. Bu noktada bilge kalabalıklar ile sürüleri birbirinden ayırt edebilmeyi başarmak gerekiyor.
Bilge kalabalığın tanımı veya belirlenmesi için katı kurallar belirlemek kolay değil. Ama Surowiecki’den esinlenerek bazı ipuçlarından söz edebiliriz. Çözülmesi gereken problemden veya başarılması beklenen bir inovasyondan söz ediyorsak; öncelikle kitleyi oluşturan her bireyin konu hakkında –olağandışı veya tuhaf da olsa– bilgisi ve görüşü olmalıdır. İkincisi; kişisel bilgi veya görüş çevrede bulunan başkalarının yönlendirmesi (spekülasyonu) ile oluşmamalıdır. Üçüncüsü; kişiler kendi yerel ve kişisel deneyimlerine sahip olmalıdırlar. Son olarak; kişisel bilgi ve görüşleri kolektif bir sonuca (karara, görüşe, kanaate) götürecek bir mekanizma (yöntem, teknik, araç, kanal veya bunlardan birkaçının oluşturduğu sistem) geliştirilmiş olmalıdır.
Gürcan Banger