Teknolojik iş kurmadaki başarının sırrı, pazara sunulacak olan inovasyonun yenilik niteliğidir. Pazarda ve kullanımda olan ürün veya hizmet anlayışında ciddi biçimde farklılık yaratan bir inovasyon müşterinin sadakatini ve ürünün sürdürülebilirliğini sağlar. Yenilik ve benzersizlik anlamında farklılık bir inovasyon için önemli özellikler arasında ilk sıralarda yer alır. Ürünü benzerlerinden farklılaştıran yenilik niteliği aynı zamanda ürünün pazarda benimsenme düzeyi ve süresini belirleyici bir faktördür. Ürünün veya hizmetin yenilik düzeyi kimi zaman olumlu tepki ve ilgi alırken, bazı örneklerde ürkekliğe ve çekinceye neden olarak benimsenme süresini uzatır. Örneğin yasal mevzuatın, sosyal kültürün, dini inançların ve bölgesel-yerel ahlaki kalıpların yeniliğin benimsenmesinde geciktirici, olumsuz etkileri olduğu pek çok örnekte gözlenmiştir.
Yeniliğin Benimsenmesi
Teknolojik yeniliğin benimsenmesi, yukarıda değindiğim gibi büyük oranda mevcut sosyal-kültürel, hatta ekonomik ezberlerle ürün arasındaki mesafenin büyüklüğüne bağlıdır. Toplumsal ve kişisel ezberleri büyük ölçüde değiştirmesi gereken bir ürünün benimsenme süresi daha uzun olur veya uygun şartların gelişmesini bekler. Diğer yandan benimsenme süreci sadece yaşam-iş tarzlarına, ezberlere ve alışkanlıklara bağlı değildir. Bir diğer faktör ürünle pazar arasındaki mesafedir. Eğer inovatif ürün pazarın mevcut yapısına uzak ise bu durumda benimsenme sürecinde zorluklar yaşanır. Bu durum, hem tüketici piyasaları hem de sınai-ticari pazarlar için geciktirici benzerlikler taşır. Bir teknolojik inovasyonun pazara sunulmasında müşterinin kabulde göstereceği direnç mutlaka iş planının olumsuzlayıcı bir faktörü olarak dikkate alınmak zorundadır.
Müşterinin mevcut alışkanlıklarını ve tarzlarını en az değiştiren (küçük, ama sürekliliği olan) inovasyonlar daha kolay ve daha hızlı benimsenir. Bunlara müşterinin uyum sağlaması daha kolaydır. Tüketici ve iş pazarlarında gözlenen inovasyonların büyük çoğunluğu bu gruba girer. Bu tür inovasyonlar kimi zaman ürün ambalajında ortaya çıkarken bazen yeni dağıtım kanalıyla veya kolaylaştırılan ödeme sistemiyle ya da tek bir ürünün özelliklerinin değiştirilerek pazara sunulmasıyla müşterinin ilgisini çeker. Önemli olan nokta, inovasyonun pazardaki mevcutlarla arasındaki farkı ortaya koyarak müşteri için sürdürülebilir bir albeni oluşturabilmesindedir. (Burada anlatılan yaklaşımın tüketici ürünleri kadar işletme pazarına hitap eden sınai-ticari ürünler içinde geçerli olduğunun altını çizmeliyim.)
Yenilik ve Deneyim
Eğer kurulan teknolojik iş veya pazara sunulacak inovatif ürün girişimcinin bu alanda gerçekleştireceği ilk örnek ise deneyimsizlik durumunun şartlarını da dikkate almak gerekir. Böyle bir durumda (en azından Amerika’yı yeniden keşfetmemek ya da yapılmış hataları yeniden yapmamak için) girişimci takım içerisinde benzer deneyimi yaşamış bir uzmanın bulunması uygun olur. Bu bağlamda karşılaşılabilecek sorunlar sadece inovasyonun bir ürün haline dönüştürülmesi sürecinden ibaret kalmaz. Pazar ve müşteri profili de yeni olacağından deneyimlenmemiş sorunlarla karşılaşılması muhtemeldir. İş dünyasında, dolayısıyla iş kültürü literatüründe bu tür sorunları yaşamış büyüklü küçüklü, çok sayıda firma örneği bulabiliriz.
Her ürünün neredeyse yerleşik bir dağıtım sistemi var. Markette raflar arasında dolaşırken dikkatinizi çeken bir ürün oraya doğrudan üreticiden gelmiyor. Pek çok finansmandan lojistiğe pek çok aşamadan geçmesi gerekiyor. Bir başka deyişle dağımın sisteminin de kendi yaşam tarzı var. Tüketici ürünü veya sınai-ticari ürün olması fark etmez; yeni teknolojik ürünün dağıtım sistemine dâhil olabilmesi de girişimin çözmesi gereken sorunlardan bir diğeridir. Pazarda var olan geleneksel ürünlerden farklılıklara sahip inovatif ürünün dağıtım sistemine dâhil olması, ürün boyutundan ambalaja kadar farklı çözümler gerektiren aşılacak sıkıntılı bir sürece işaret edebilir.
Teknolojik Pazar
Teknolojik iş kurma sürecinde pazara sürülecek inovatif ürünün dirençle karşılaşmayıp makul bir sürede benimsenmesi önemli bir konudur. İnovasyonun pazarlanabilme niteliğini sorgulamak için bir fırsat değerlendirme planına ihtiyaç duyabiliriz. Bu plan ağırlıklı olarak inovasyonun pazarda bir fırsat olarak değerlendirilmesine odaklanır; bu nedenle bir iş planı gibi örgütsel, finansal ya da insan kaynakları konularını ele almaz. Fırsat değerlendirme planı inovatif ürün ya da hizmetin açık ve ayrıntılı tanımı, pazardaki fırsatın değerlendirilmesine ilişkin görüş ve bulgular, girişimcinin kendisinin ve takımının değerlendirilmesi ile pazardaki fırsatın yapılacak girişim ile nasıl değerlendirileceği gibi bölümlerden oluşur.
İnovatif ürün girişimci tarafından pazarda tespit edilen bir sorunun çözümünü veya ihtiyacın tatminini hedef alacaktır. Diğer yandan (çok büyük ihtimalle) mevcut pazarda farklı biçimlerde de olsa bu ihtiyacı tatmin eden rakip ürün ve hizmetler vardır. Bu durumda inovatif ürünün kendi farklılığını ortaya koyması gerekir. Bunun yolu ise girişimcinin kendi ürününün farklılaştığı 3-5 noktayı açık biçimde ortaya koymasından ve bunları ifade eden satış vurguları oluşturmasından geçer. Hiç kuşkusuz; fırsat değerlendirme planı bir başka yönüyle pazarın inovatif ürün için yeterli büyüklüğünü, büyüme potansiyelini ve erişilebilirliğini göstermelidir.
Yenilik Sorunları
İnovatif özellikleri ile pazara girmeye hazırlanan bir ürün-hizmet üreticiden müşteriye kadar olan zincirin her aşamasında sorunlarla karşılaşmaya adaydır. Pazardaki bazı örnekler sadece inovatif fikir geliştirmenin yeterli olmadığını, tedarik zincirinin pek çok halkasının girişimci tarafından gerçekleştirilmesi gereğini gösteriyor. Bu nedenle tedarik zincirinin her adımının varlığının ve erişebilirliğinin pazarda doğrulanması gerekiyor.
İnovasyon sadece pazara sunulacak yeni bir ürün veya hizmet olarak düşünülmemelidir. Pazarda var olan ürün veya hizmetleri iyileştirilmiş, daha ucuza veya daha yaygın ve erişilebilir biçimde sunmak da farklılaştıran inovasyon olarak kabul edilebilir. Örneğin İnternet ortamındaki iş modellerinin yarattığı yeniliklerden biri budur. Diğer yandan her durumda iş başarısının sırrı pazarla ilgilidir. İş kurmanın ve pazara ürün-hizmet sunarak başarılı olmanın değerlendirme ve ödüllendirme jürisi pazarın kendisidir. Bu da yukarıda sözünü ettiğim fırsat değerlendirme planının önemini bir kez daha ortaya koyar.
En Büyük Jüri: Pazar
Bir teknolojik fikrin üretilmesi ve bu fikrin inovatif özellikleri olması önemlidir. Ama daha önemli olan, geliştirilen ürün veya hizmetin kendine bir pazar bulması ya da oluşturmasıdır. Pazar olarak isimlendirdiğimiz kurum sadece bir satma-alma ortamı değildir. Öncelikle ihtiyacı olan ile bunu tatmin etmeye çalışanın karşı karşıya gelmesidir. Diğer yandan iktisadi olarak tanımladığımızda pazarın arz ile talebin karşı karşıya geldiği sistem olduğunu söyleriz. Pazarın yapısını kabaca sınıflandırdığımızda tüketici ve ticari-sınai olmak üzere iki ana bölümden oluştuğunu görürüz. Bu ikiliye belediyeler ile merkezi hükümetten oluşan kamusal pazar diyebileceğimiz üçüncü bir bölümü eklememiz gerekir. Bu pazar yapılarının her birinin kendisine özgü farklılıkları ve işleyişleri olması nedeniyle iş kurma süreci hedef alınan pazara göre değişiklikler gösterir.
İş kurma sürecinde ürün-hizmet niteliklerinden ve kurulacak işletmenin teknolojik inovasyona uyumlu olması gereken yapısından söz ettik. İş dünyasının gerçek örneklerinde ürün-hizmet veya işletme kadar önemli olan pazar faktörünün gözden kaçırıldığını sıkça görürüz. Hâlbuki iyi pazar olarak isimlendireceğimiz bir olgu var. Başarılı bir teknolojik iş kurabilmek için bu pazarın bazı nitelikleri sağlaması gerekiyor. İyi pazar olarak niteleyebileceğimiz mekanizma; –kısaca söylersek– ölçülebilir, erişilebilir, kârlı ve istikrarlı olmalıdır.
Pazarlar değişik özelliklerine bağlı olarak tüketici pazarı, ticari-sınai pazar ve kamusal pazar olarak tasnif edilebilir. Küreselleşme olgusunu dikkate alarak uluslararası, ulus ötesi veya küresel pazardan da söz edebiliriz. Bir teknolojik girişimin başarılı olması için iyi ürün-hizmet (veya diğer iyi işletme unsur ve yapıları) kadar iyi pazardan da söz edebiliriz. İyi olarak nitelenen bir pazarın ölçülebilirlik, erişilebilirlik, kârlılık ve istikrar (kararlılık) gibi şartları sağlaması gerekir.
Ölçülebilirlik
Ölçülebilirlik pazarın büyüklüğü, genişliği ve derinliği ile diğer sayısal özelliklerinin tespit edilebilmesi anlamına gelir. Eğer pazar hakkında sayısal öngörülerde bulunulamıyorsa veya bu konuda sayısal veriler elde edilemiyorsa pazarın ölçülebilir olduğunu söyleyemeyiz. Bazı teknolojik ürün-hizmet pazarların sayısal niteliğinin belirlenmesi zor olabilir. Pazarın büyüklüğünün yatırımdan işletme sermayesine, tedarikten üretime, pazarlamadan dağıtıma kadar pek çok işletme unsurunu etkilediğini düşündüğümüzde ölçülebilirlik kriterinin önemi ortaya çıkar. Yanlış veya hayali öngörüler eksik veya fazla yatırım yapılmasına, fırsatların kaçırılmasına ya da risklerle karşılaşılmasına neden olur.
Erişilebilirlik
İyi pazarın ikinci özelliği erişilebilirliktir. Bu kriter pazarın girişim tarafından teknolojik ürün veya hizmeti etkin biçimde dağıtmak için uygun olup olmadığını ifade eder. Ölçülebilirlik kriteri pazarın yeterli büyüklükte olduğunu belirtse de pazarın istenen bölümüne ulaşmak mümkün olmayabilir. Erişilebilen kısımları girişim açısından tatmin edici olmayabilir. Bu tür sorunlara örnek olarak lojistik problemleri gösterilebilir. Tuz gibi fiyatı düşük veya strafor gibi çok yer kaplayan ürünlerin uzak mesafelere taşınması yüksek lojistik maliyetleri ile karşılaşılmasına neden olabilir. Kimi durumlarda lojistik gibi ek gider kalemleri ürün maliyetinin aşırı büyümesine neden olur.
Kârlılık
Bir ekonomik girişimin amacı gelir ve kâr elde etmektir. Bu nedenle iyi pazarın sağlaması gereken şartlardan bir başkası kârlılıktır. Kârlılık kriteri teknolojik ürün-hizmet için hedef alınan pazarın yeterli kazanç ve kârlılık sağlayacak büyüklüğe ve zenginliğe sahip olmasını öngörür. Bir başka deyişle iyi pazar, gerçekleştirilen yatırımın istenen geri dönüşü sağlayacak özelliklere sahip olmalıdır. Yeterli kâr edemeyen bir işletme büyüme, gelişme ve yenilenme fırsatlarını elde edemez. Günümüz iş dünyasında bir işletmenin gelişmeye ve yenilenmeye ara vererek durup dinlenmesi gibi bir durum hayal bile edilemez.
Diğer yandan her pazarın (yeni veya olgun olmasına ya da rekabetin sertliğine bağlı olarak) kendine özgü nitelikleri var. Bu bağlamda her pazarın kârlılık özelliği de farklı olabiliyor; işletme strateji ve politikalarının belirlenmesinde bu özelliğin dikkate alınması gerekiyor.
İstikrar
İyi pazar özellikleri arasında dördüncü sırada istikrar kriterini saymamız gerekir. Pazarın kararlılığı, öngörülebilirliği ve risklerden etkilenme düzeyi istikrar olarak isimlendirdiğimiz kavramı oluşturur. Eğer siyaset gibi kurumlardaki dalgalanmalar ve krizler ekonomiye, iş dünyasına ve pazarlara yansıyorsa istikrarsız bir durumun varlığından söz edebiliriz. Pek çok teknolojik ürün veya hizmet bazı dış pazarlarda başarılı olma ihtimali taşısa bile istikrarsızlık buralarda girişimde bulunması riskli veya imkânsız hale getirir.
Gürcan Banger