Takımların varlığını ve takım çalışmasını yeni türden işletmeler kadar geleneksel olanlarda da görebiliriz. Ama yapılan çalışmalar takım tabanlı olarak örgütlenmiş işletmelerde takım çalışmasının daha özenli ve kapsamlı olduğunu gösteriyor. Bu nitelemeyi sergilemek için takım tabanlı yapılanma modelini tercih eden ve iş modelini buna göre kuran işletmelerin bazı ortak özelliklerini incelemekte yarar var.
Geleneksele karşı takım taban işletmeler paylaşılmış amaç ve hedeflerin geliştirilmesinde ve tutundurulmasında daha başarılı olurlar. Çalışanların tümünün (kurumsal mahremiyete de dikkat ederek) fikir, görüş ve enformasyon paylaşımını teşvik ederken kararlar üzerinde etkilerini de artırırlar. Mükemmeliyet ve yapıcı tartışma için uygun zemin oluştururlar. Yaratıcılığı ve inovasyonu desteklemek üzere uygun kültürün gelişimine katkı ve destek yaparlar.
Bu noktada geleneksel ile takım tabanlı işletme arasında kısa bir karşılaştırma yararlı olur. Geleneksel işletme kişiler ve kişisel komuta yapıları üzerinden işlerken takım tabanlı işletmelerde toplu işbirliği yapıları (kolektif yapılar) öne çıkar. Dikey hiyerarşi ile örgütlenmiş geleneksel işletme yöneticinin denetimlerine ihtiyaç duyarken yatay bütünleşmeye sahip takım tabanlı işletme takımların (kendi kendilerini izleyip denetledikleri) öz denetimli çalışma tarzına sahiptir. Geleneksel modelde yöneticiler yönetir; buna karşılık takım tabanlı yapıda takımlar öz yönetim tarzını kullanırlar. Geleneksel işletmenin öne çıkan özellikleri kararlılık (istikrar) ve tek düzeliktir; takım tabanlı işletme ise çağın gerektirdiği değişim, esneklik, çeviklik ve hız şartlarını yerine getirmeyi hedefler. Bu nedenle geleneksel işletme için mevcut yapılanması yegâne iyi ve kalıcı tercih olarak görülürken takım tabanlı işletme anlayışı çalışma tarzının zamana ve işletmeye özgü olduğunu ve ihtiyaca göre farklılaşabileceğini kabul eder.
Özellikleri Değerlendirme
Takım tabanlı yapılanma ve çalışma modelini tercih eden işletmelerde çalışanlar –büyük oranda– kurumsal amaçları bilir, paylaşır ve bunlarla yükümlenirler. Üst yönetim işletmenin amaç ve hedeflerini çalışanlara ve takımlara iletmek için zaman ve kaynak ayırır. Aynı zamanda kurumsal amaç ve hedeflerin geliştirilmesine katkı yapmaları için çalışanları teşvik eder. Bu bağlamda çalışanlar süreç ve faaliyetlerde katılımcı olurlar. Bir sistem ve kültür olarak işletme sadece çalışanların fikir, görüş ve enformasyon iletişimi için teşviki ile yetinmez, bununla ilgili kurumsal yapı ve işleyişlerin kurulmasını sağlar. Takım tabanlı işletmede tartışma, kurumsal gelişmenin önemli ve olumlu araçlarından birisi olarak kabul edilir; tartışma süreçlerinin iyileşmeye doğru ilerlemesi için çaba gösterilir.
Takım tabanlı işletmenin en önemli fonksiyonlarından birisi liderlik olgusudur. Bu türden bir işletmede liderlik –yenden yapılanma liderliği, takımlar arası ilişki ve koordinasyon liderliği ve takım liderliği olmak üzere– üç ayrı boyut ortaya koyar. Liderler kurum içinde iyileştirici ve yapıcı tartışmayı geliştirmekle yükümlüdür. Takım liderleri grup içinde gerçekleşen tartışmayı dikkatle takip eder, fikirlerin zenginleşmesi için kolaylaştırıcılık yapar ve –küçük veya azınlıkta da olsa– farklı görüşler arasındaki durumu yaratıcılık ve yenilikçilik bakış açısıyla değerlendirir.
Takım tabanlı işletmenin vazgeçilmez özelliklerinden birisi yaratıcılık ve yenilikçilik (inovasyon) kültürünün varlığı ve geliştirilmesidir. Takımlar yaratıcı fikirler için sera fonksiyonunu yerine getirirler. Ürün, hizmet ve süreç iyileştirme ve geliştirmede takımların bu özelliği yüksek değerdedir. Eğer takımlarda bu özelliğin varlığı ve sürdürülebilirliği sağlanamazsa takım tabanlı çalışma amacından önemli ölçüde uzaklaşmış olur.
Takım tabanlı işletme modelinin ana fikri, çalışanların tek tek iş yaptıkları tarza oranla takımlar halinde iş görmelerinin işletmenin amaç ve hedeflerine daha kolay ulaşmasını sağlayacağıdır. Etkili ve verimli çalışan takımlar amacı, işi ve sorumluluğu paylaşırlar. Geleneksel işletme modeli çeşitli statü seviyelerinde kişi balı komut yapıları ile oluşur. Bu hiyerarşik yapıda üst düzeyli denetçiler, yöneticiler, kıdemli amirler, yönetici yardımcıları gibi kişiler statülerine göre seviyelendirilir. Takım tabanlı işletme ise daha kolektif yapıdadır. Güneş ve gezegenlerden oluşan sistemi hatırlarsanız, takım tabanlı işletme bu yapıya benzer. Takımlar üst yönetim takımının veya diğer kıdemli takımların yörüngesinde hareket ederler. Takımların her birinin çekim gücü diğerlerinin performansını etkiler. Bu sistem modeli geleneksel işletmenin hiyerarşik ve katı yapılanmasına göre daha esnek, akıcı, çevik ve hızlı hareketlidir. Bu nedenle takım tabanlı işletmenin organizasyon şemasını çizdiğimizde alışılagelmiş, hiyerarşik, kat kat bir şema yerine bir güneş sistemi haritası benzeri daha farklı bir şema ile karşılaşırız.
Geleneksel işletmede yöneticilik pozisyonunun görevlerinden birisi çalışanların performansını izlemektir. Diğer yandan takım tabanlı modelde ise takım bir bütün olarak üyelerin (katılımcıların) performansını izler. Takımın değerlendirilmesi (örneğin ödüllendirilme puanlaması) kendilerine ürün, hizmet veya süreç sağladığı kişi, kurum veya takımlar tarafından yapılır.
Geleneksel ile takım tabanlı model arasındaki bir diğer farklılık yetke, kaynak ve karar verme gücü bağlamında oluşur. Şöyle ki, geleneksel örgütlenmede herhangi bir pozisyon gücünü bulunduğu hiyerarşik seviyeden alır. Hiyerarşik şemada ne kadar yukarıda yer alırsanız o denli güçlü ve yetkeli olursunuz. Takım tabanlı yaklaşımda odaklanılan konu, takımlar arası bütünleşme ile örgütsel yapıdaki düzey sayısının azaltılmasıdır. Böylece takımlar arasındaki düzey (hiyerarşik) mesafe azaltılmış olur. Geleneksel modelde yönetsel odaklanma komut hiyerarşisi içinde gücü ve denetimi elde etmek ve sürdürmektir. Takım tabanlı işletme yaklaşımında ise takımlar vesilesiyle paylaşılmış amaçlar, ortak kavrayışlar ve işbirliğine yönelik bütünleşme öne çıkar. (Bu arada önerilen yatay örgütlenme modeline rağmen komut hiyerarşisinin krizler gibi kritik dönemlerde tercih edilmesi gerekebilecek yaklaşım olduğunu da söylemeliyiz.)
Geleneksel işletme sistemi her şeyi olduğu gibi, kararlı dengede tutmaya çalışır. Kural, düzenlemeler, formellikler ve bürokrasi tercihleri kalıcı ve istikrarlı denetimi sağlamak üzere gerçekleştirilir. Takım tabanlı işletme modelinin ana fikri çağın gerektirdiği esneklik, akıcılık, çeviklik ve hızdan kaynaklanır. Bu nedenle bu modelde inovasyon, değişim ve değişim önemli kriterlerdir. İşletme hızlı değişen ekosisteme ve pazara olabildiğince hızlı tepki vermek ister. Bunun yolu da ürünler, hizmet ve süreçlerde yenilikçi olabilmektir.
Geleneksel işletmede yönetim ve çalışma modelinin yıllar boyu yavaşça evrimleşerek tek ve eşsiz, ama en iyi şekle dönüştüğü algısı belli belirsiz ve zımni biçimde var olur. Bu modelin tüm dünyada geçerli ve değişmez olduğu kabul edilir. Takım çalışmasına önayak olan yaklaşım ise işletme yapı, model, strateji ve politikalarının ekosistem şartlarına ve zamanın ruhuna göre değiştiğini benimser. Günümüzün uygun kurumsal örgütlenme tarzının (mümkün olabilen şartlarda) takım temelli yapılanma olduğunu öngörür.
Küresel Çağ’ın en önemli özelliklerinden birisi hızlı enformasyon üretimi nedeniyle öğretimin yaşam boyu hale gelmesidir. Bu gerçek, işletmelerin daha fazla becerili, yetenekli ve yetkinliklere sahip çalışanlara ihtiyacı olduğu anlamına gelir. Diğer yandan takım tabanlı işletme modelinde çalışanın nitelikleri ‘kendi başına’ değil, bir takım çalışması içinde yer aldığında daha değerli bir hal alır. Dolayısıyla bir yandan kişinin yükselmesi gereken niteliklerini dikkate alırken bunu aynı zamanda işbirliği gerçeği ile hamur etmek zorundayız. Takım tabanlı çalışma bu ihtiyacı gerçekleştirmek üzere kurgulanmış bir kurumsal modeldir.
Gürcan Banger